Vasilik Nedir? Vasi Tayini Nedir?

//

Av.Haşim KARTAL

Vasilik Nedir? Vasi Tayini Nedir?

Vesayet Nedir?

Vesayet Altına Alınabilecek Kişiler Kimlerdir?

Vesayeti gerektiren haller, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Belirli hallerde, kişinin vesayet altına alınarak bir vasi atanması gereklidir. Vesayet altındaki kişinin hukuki işlem yapma ehliyetleri kısıtlanır. Vesayet kararını veren mahkeme hangi işlemlerin vasi onayıyla yapılabileceğini belirleyecektir. Vesayet makamları, vasi, kayyım ve vesayet daireleri olarak kanunda sayılmıştır. Görevlerini yerine getirirken vesayeti gerektiren bir halin mevcut olduğunu öğrenen nüfus memurları, idari makamlar, noterler ve mahkemeler bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.

Velayet altında bulunmayan küçükler ile aşağıda belirttiğimiz özel sebepleri nedeniyle kendi işlerini göremeyen yada görmesinde sakınca bulunan kişilerin özellikle maddi menfaatlerinin korunması ve günlük hayattaki işlerinin yürütülebilmesi amacıyla mahkeme tarafından kişinin kısıtlanmasına yönelik bir hukuki kurumdur.

Vesayet Makamı Neresidir?

Kanunlarımızda vesayet kurumunu düzenlerken, vasi ataması, gözetmesi, kontrol ile gerekli hallerde müdahale yetkisi verilmiştir.

Medeni Kanunumuzda Vesayet Makamı Sulh Hukuk Mahkemesi, Denetim Makamı ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Vasi Nedir? 

Erzincan Avukat -Vasilik Nedir? Vasi Tayini  Nedir?

Vasi, türk Medeni Kanunu’nun 403. maddesi vasiyi tanımlamaktadır. Buna göre vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukukî işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür.

Vasi olarak atanan kişi mahkeme tarafından düzenlenecek belgeyle kısıtlı kişi adına resmi kurum ve kuruluşlarda, bankalarda işlemler yapabilir, kısıtlı kişinin mal varlığını yönetebilir. Vasilik yapan kişi, tüm iş ve işlemlerde kısıtlının menfaatlerini korumakla yükümlüdür.

Türk Ceza Kanunu’na ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre vasilik görevi kamu görevi niteliğindedir ve bu görevle ilgili suçlar kamu görevlisi tarafından işlenmiş suçlardan kabul edilir.

Vasi Davası Nasıl Açılır?

Vasi tayin eden kişi akıl hastası olmuş ve  kendi kararlarını veremeyecek durumda yakın akrabaları tarafından talep edilmesi durumunda vesayet makamı kısıtlıysa vasi tayini işlemleri yapılabilmektedir. Bu konuda öncelikle mahkemeye başvuru yapılması gerekmektedir.Bu başvurunun avukat vasıtasıyla yapılması hem süreci hızlandırır hem de menfaatinize olur.

Vasi davası haklı bir sebepler bulunmadıkça, vesayet makamı, vesayet altına alınmasına karar verilecek şahsın ilk olarak eşini veya yakın akrabalarından, vasilik şartlarına haiz olması durumunda görev verilir.

Vasi kural olarak küçüklük ve kısıtlılık nedeniyle vesayet altına alınan kişilere atanması gereken kişilerdir.

Örneğin velayet altında olmayan küçüğe vasi atanmasına ya da kanunda belirtilen şartlar altında bulunan büyüklere de kısıtlama kararı verilebilinir.

Vasi Davası Nerede Açılır

Vasilik veya vesayet altına alınma davaları Sulh hukuk mahkemesinde açılır. Vasilik davasında görevli mahkeme Sulh mahkemesidir.

Dava vesayet altına alınacak kişinin ikamet ettiği yerleşim yeri adresi yetkilidir. Örneğin Erzincan’da oturan bir kısıtlı için açılacak dava Erzincan Adliyesinde ki Sulh hukuk Mahkemesinde Açılır. Vasi davası nasıl açılır ve dava dilekçesi hakkında Erzincan avukat ve danışmanlık alınması yararınıza olacaktır.

Kısıtlılık ve Vasi Kararı Nasıl Verilir?

Vasilik veya kısıtlılık konusunda Sulh Hukuk Mahkemelerine dava açılabilmektedir. Mahkeme öncelikle kişinin akıl yeterliliğinin yerinde olup olmadığı konusunda tespitini yapmak istemektedir. Ancak başvuru öncesinde kişinin yakını tam teşekküllü bir hastaneden bu durumu belgeleyen bir rapor alması durumunda, mahkeme buna da itiraz edebilmektedir.

Şüpheli durumlar veya farklı gerekçeler ile mahkeme buna itibar etmez ise kendi belirlediği bir tam teşekküllü hastaneye göndererek raporun alınmasını isteyebilmektedir.

Hastanenin göndereceği rapora göre de kısıtlama konusunda bir karar verebilmektedir. Başvuru konusunda dilekçenin verilmesinden sonra mahkeme eğer varsa içerisinde kısıtlamaya ait sağlık raporunu inceler.

Bu raporu yeterli görmesi durumunda rapora dayanarak kısıtlama konusunda kararını verir. Kısıtlama kararının verilmesinden sonra kişinin yapmış olduğu her işlem artık geçersiz olmaktadır.

İhtiyaç durulması durumunda vasi atanması konusunda birden fazla vasinin atanması mümkündür. Malların yönetimi gibi bir durum olması durumunda kayyım atanabilmektedir. Bu durumda o şirketler tedbir aşamasına girmektedir. Şirketin yönetimini yapabilecek bilgi ve donanıma sahip olan kişilerin kayyım olarak atanması gerekmektedir.

Vesayeti Gerektiren Haller Nelerdir?

Türk Medeni Kanunu kısıtlanması gereken kişilerle ilgili vesayeti gerektiren halleri şu şekilde düzenlemiştir:

  • Yaş küçüklüğü,
  • Kısıtlama,
  • Özgürlüğü bağlayıcı ceza,
  • Kişinin kendi isteği

Yaş Küçüklüğü Nedeniyle Vesayet Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun 404. maddesine göre velâyet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır.

Yani anne-babası yada atanmış bir velisi olmayan küçükler kanunen vesayet altına alınması gerekmektedir. Görevlerini yaparlarken vesayeti gerektiren böyle bir hâlin varlığını öğrenen nüfus memurları, idarî makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.

Kısıtlanma Nedeniyle Vesayet Nedir?

I. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı

TMK’nın 405. maddesine göre akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Özellikle akli melekeleri tam olarak yerinde olmayan engelli olan kişiler açılacak vasilik davasında mahkeme kararıyla kısıtlanabilmektedir.

Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idarî makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.

II. Savurganlık, alkol veya uyuşturucu Madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim

TMK 406. maddesine göre savurganlığı, alkol veya uyuşturucu Madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya
malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.

Bu gerekçeyle de vasi atanabilmesi için vasilik davası açılması gerekmektedir.

III. Özgürlüğü bağlayıcı ceza

Kanun’un 407. maddesine göre bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır.
Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür. Yani kesinleşmiş bir cezanın varlığı halinde ceza mahkemesi durumu derhal ilgili mahkemeye bildirmekle yükümlüdür.

IV. İstek üzerine 

Kanunun 408. maddesinde yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir.

Günlük hayatta fiziksel engelli vatandaşlar ile yaşlıların işlerinin yürütülebilmesi için sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.

Kimler Vasi Olarak Atanabilir?

Vesayet makamı yani Sulh Hukuk Mahkemesi, vasi olarak atandığında vasilik görevini yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atar.
Gereken durumlarda, bu görevi birlikte veya vesayet makamı tarafından belirlenen yetkileri uyarınca ayrı ayrı yerine getirmek üzere birden çok vasi atanabilir. Rızaları bulunmadıkça birden çok kimse vesayeti birlikte yürütmekle görevlendirilemez.

Vasi atanmasında Kanun’un belirlediği bazı kişiler önceliklidir. Eşler ve hısım akraba diğer kişilere kıyasla öncelikle değerlendirilmelidir. Haklı sebepler engel olmadıkça, vesayet makamı, vesayet altına alınacak kişinin öncelikle eşini veya yakın hısımlarından birini, vasilik koşullarına sahip olmaları kaydıyla bu göreve atar. Bu atamada yerleşim yerlerinin yakınlığı ve kişisel ilişkiler de göz önünde tutulur.

Ayrıca haklı sebepler engel olmadıkça, vasiliğe, vesayet altına alınacak kişinin ya da ana veya babasının gösterdiği kimse atanır.

Vasiliğe Engel Olan Sebepler Nelerdir?

Türk Medeni Kanunu’na göre vasi olamayacak kişiler şunlardır:

1. Kısıtlılar,
2. Kamu hizmetinden yasaklılar veya haysiyetsiz hayat sürenler,
3. Menfaati kendisine vasi atanacak kişinin menfaati ile önemli ölçüde çatışanlar veya onunla
aralarında düşmanlık bulunanlar,
4. İlgili vesayet daireleri hâkimleri.

Vasilik / Vesayet Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme Neresidir?

Vasilik davası yada vesayet davası, kısıtlanacak kişinin ikamet ettiği yerleşim yerindeki mahkemede açılması gerekmektedir. Vasilik davası yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesinde görülecektir.

Noterden yada başka bir kurumdan vasilik kararı verilmesi mümkün değildir. Bu karar yalnızca mahkeme tarafından verilecektir.

Vasilikte Görev Süresi Ne Kadardır?

Vasi, kural olarak iki yıl için atanır. Vesayet makamı, bu süreyi her defasında ikişer yıl uzatabilir. Dört yıl dolunca vasi, vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir.

Vasi Tayinine Nasıl İtiraz Edilir?

Mahkeme öncelikli olarak vesayet altına alınacak kişinin yakınlarını vasilik şartlarına sahip olması halinde bu göreve atar. Haklı sebepler engel olmadıkça, vasiliğe vesayete altına alınacak kişinin ya da anne babasının gösterdiği kimse atanır. Ancak vesayet altına alınacak kişinin bir yakını bulunmadığı ya da yakınları ile vasi arasında menfaat uyuşmazlığı olduğu takdirde mahkeme vasi altına alınacak kişiyi tanımayan üçüncü bir kişiyi de vasi olarak tayin edebilir. Bu durumda sıkça gördüğümüz üzere vasi tayinine itiraz söz konusu olacaktır.

Kural olarak vesayet altına alınacak kimse ile aynı yerleşim yerinde oturanlar vasiliğe atandığı takdirde bu görevi kabul etmek zorundadır. Dikkat edilirse burada “aynı yerleşim yeri” ibaresi kullanılmıştır. Dolayısıyla vesayet altına alınacak kişi ile vasi olarak tayin edilen kişi örneğin farklı illerde ise vasi tayin edilen kişinin kabul yükümlülüğü yoktur. Aynı zamanda vasiliğe engel ya da vasilikten kaçınacak bir durumun söz konusu olması halinde vasi tayin edilen kişi vesayet makamına itirazda bulunabilir.

“Vasiliğe atanan kişi, bu durumun kendisine tebliğinden başlayarak 10 gün içinde vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir. İlgili olan herkes, vasinin atandığını öğrendiği tarihten başlayarak 10 gün içinde atamanın kanuna aykırı olduğunu ileri sürebilir. Vesayet makamı vasilikten kaçınma veya itiraz sebebini yerinde görürse yeni bir vasi atar; yerinde görmediği takdirde, bu konudaki görüşü ile birlikte gerekli kararı vermek üzere durumu denetim makamına bildirir.”

Vasilik Görevinin Sona Ermesi

Medeni Kanun md. 456’ya göre; vasinin görev süresi 2 yıl olarak belirlenmiştir. Sürenin bitimi halinde vesayet makamı, vesayet altındaki kişinin menfaatini göz önüne alarak vasinin görevini ikişer yıl daha uzatabilir. Toplam 4 yıl dolduğu takdirde vasi, vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir.

  • Vasiliğe engel bir durum olduğu takdirde vasi görevinden çekilmek zorundadır.
  • Vasi bir kaçınma sebebi ortaya çıktığı takdirde sürenin bitiminden önce görevinden alınmasını isteyebilir.
  • Vasinin fiil ehliyetini yitirmesi halinde vasilik görevi sona erer.
  • Vasi, görevini ağır surette savsaklar, yetkilerini kötüye kullanır veya güveni sarsıcı davranışlarda bulunur ya da borç ödemede acze düşerse, vesayet makamı tarafından görevden alınır.
  • Ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi veya her ilgili, vasinin görevden alınmasını isteyebilir. Görevden alınmayı gerektiren sebebin varlığını başka bir yoldan öğrenen vesayet makamı, vasiyi re’sen görevden almakla yükümlüdür.

Vasilik Ücreti Nedir?

Vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığından, olanak bulunmadığı takdirde hazineden karşılanmak üzere kendisine bir ücret verilmesini isteyebilir. Ödenecek ücret, yönetimin gerektirdiği emek ve yönetilen malvarlığının geliri göz önünde tutulmak suretiyle her hesap dönemi için vesayet makamı tarafından belirlenir. Vasilik maaşı yada vasilik ücreti olarak adlandırılan bu ücret zorunlu değildir. Vasi herhangi bir bedel almaksızın da görevini ifa edebilecektir.

Daha fazla makale için tıklayınız.

2021 -Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi

Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl Açılır?

Erzincan Boşanma Avukatı

Yorum yapın