Vergi Dairesi Ödeme Emrine İtiraz Nedir?

//

Av.Haşim KARTAL

Vergi Dairesi Ödeme Emrine İtiraz Nedir?

Ödeme emri,6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre vadesinde ödenmeyen kamu alacakları için düzenlenir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kamu borcunu (kamu alacağını) vadesinde ödemeyen borçlulara, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya bu borçlarla ilgili mal bildiriminde bulunmaları için düzenlenen bir bildirimdir.
Ödeme emrinin düzenlenmesi, kamu alacağının tahsili için cebri tahsilat işlemlerine başlandığını gösterir.

Ödeme Emri Tebliğ Edildikten Sonra Ne Yapılır?

Tarafına herhangi bir vergi borcu nedeniyle “ödeme emri” tebliğ olunan kişi, 15 günlük süre içinde borcunu ödemelidir. Ya da 15 günlük süre içinde Vergi Mahkemesine dava açmalıdır.

Ödeme Emrini Kimler Yollayabilir?

1-Devlet (Kamu Kurumları)

2-İl Özel İdareleri,

3-Belediyeler,

Not: E-Devlet Entegrasyon Süreçleri Doğrultusunda Kamu Kurumları arasında tebligatları ilgili vergi daireleri aracılığıyla e-tebligat yolu ile yollanmaktadır.(GİB üzerinden)

Ödeme Emri Kimlere Gönderilir?

Kamuya Borcunu zamanında ödemeyen üzerine vergi mükellefiyeti veyahut vergi sorumluluğu düşün kişi ve kurumlara yollanır.

1-Tüzel Kişilere,

2-Gerçek Kişilere,

Ödeme Emrine Karşı Kimler Dava Açabilir?

Ödeme emrine karşı dava açabilecek olanlar kendilerine ödeme emri tebliğ edilmiş bulunan gerçek veya tüzel kişi temsilcileridir.

Henüz tebliğ edilmemiş ödeme emrine karşı dava açılamayacağı gibi muhatabına tebliğ edilmemiş ve usulüne aykırı olarak tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı da muhatab olmayan kişilerce dava açılamaz.

Tebliğin yanlış kişiye yapılmış olması durumunda kendisine borçlu olarak ödeme emri tebliğ edilen kişi söz konusu ödeme emrine karşı da isterse dava açabilecektir. Böyle bir durum isim veya unvan benzerliklerinde ortaya çıkabileceği gibi, tüzel kişilerin sorumlu kamu alacağından, sorumlu olmayan yöneticilerine ödeme emri tebliğ edilmesi şeklinde de ortaya çıkabilir.

Vergi Borcunun İptaline İlişkin Dava Açılabilir Mi?

Vergi borcunun iptali davasını, söz konusu durumda ya bir gerçek veya tüzel kişiler açma imkanına sahiptirler. Ancak belirtilmelidir ki tüzel kişiler vergi borcunun iptali davasını yalnızca temsilcileri vasıtasıyla açabilmektedir.

Vergi borcunu vadesinde ödemeyen mükellefler nezdinde cebri takibat işlemlerine başlanması için mükellefe mutlaka bir ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması gerekir. Mükellefler kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı böyle bir borcu olmadığı, kısmen ödediği ve zaman aşıma uğradığı savlarından birini ileri sürerek vergi mahkemesinde dava açabilir.

Bunun dışında tarhiyat safhasında ileri sürülmesi gereken bir hususu ödeme emri safhasında ileri sürülemez. Yürütmenin durdurulması müessesesi, idarenin hukuka uygunluğunun yargısal yoldan denetimini etkili kılan bir araçtır. Bu müessese olmadan idari yargı denetiminin amacına uygun biçimde işlemesi düşünülemez.

Davaya konu edilen idari işlemin uygulanarak hukuk düzeninde tüm etkilerini, hem de düzeltilemez biçimde, meydana getirmesinin, yıllar sonra verilecek iptal kararını etkisiz kılması kaçınılmazdır.

Ödeme Emrine Karşı Açılacak Davada Ne Tür İtirazlar İleri Sürülebilir?

Mükellefler Vergi Mahkemelerinde açacakları davada;

  • vergi borcunun zaman aşımına uğradığını,
  • vergi borcunun tamamen veya kısmen ödendiğini veya
  • böyle bir borcu bulunmadığını

ileri sürebilirler. İleri sürebilecekleri iddialar bunlarla sınırlıdır.

Mal Bildiriminde Bulunulmazsa Ne Olur?

Mal bildiriminden kasıt, tüm mal varlığınızın dökümünü yapmanız değildir. Borca yeter miktarda mal varlığınız ile ilginin bulunması yeterlidir. Şayet mal varlığını yok ise bu sizi mal bildiriminde bulunma yükümlülüğünden kurtarmayacaktır. Bu durumda, mal varlığınız bulunmadığına ilişkin bildirimi gerçekleştirmeniz gerekmektedir.

Mal bildiriminde bulunmamanın yaptırımı ise 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 60. Maddesinde düzenlenmiştir.

“Madde 60 – (Değişik: 13/6/1963 – 251/2 md.)

Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 15 günlük müddet içinde borcunu ödemediği ve mal bildiriminde de bulunmadığı takdirde mal bildiriminde bulununcaya kadar bir defaya mahsus olmak ve üç ayı geçmemek üzere hapisle tazyik olunur.

Hapisle tazyik kararı, ödeme emrinin tebliğini ve 15 günlük müddetin bitmesini mütaakıp tahsil dairesinin yazılı talebi üzerine icra tetkik mercii hakimi tarafından verilir.”

Ödeme Emrine İtiraz ve Haksız Çıkma Zammı Nedir?

Bilindiği üzere vergi mükellefleri kendilerine bir ödeme emri tebliği edildiğinde borcu bulunmadığı, kısmen ödediği veya borcun zaman aşımına uğradığı gerekçelerini ileri sürerek vergi mahkemesine dava açabilmektedirler. Dava açma süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 15 gündür. Bu süre hak düşürücü süre olup geçirilmesi hâlinde dava açma hakkı ortadan kalkmaktadır. Yani ödeme emrinin tebliğinden itibaren 16’ncı gün dava açılamayacaktır.

Mükellef vergi mahkemesine borcun tamamına itiraz edebileceği gibi borcun bir kısmına da itiraz edebilir. Eğer borcun bir kısmına itiraz ederse itiraz ettiği kısmın miktarını ve konusunu açıkça belirtmesi gerekir. Borcun bir kısmına itiraz edildiğinde miktar ve itiraz konusu açıkça belirtilmez ise itiraz edilmemiş sayılacaktır. Mahkemece görüşülmeyecektir.

Vergi mahkemesi mükellefin itirazını haklı bulursa bu karar hem vergi dairesine hem de mükellefe tebliğ edilir. Tebliğ tarihi itibarıyla ödeme emri ortadan kalkar. Mükellef bir ödeme yapmaktan kurtulur.

Vergi mahkemesi mükellefinin itirazını kısmen veya tamamen haksız bulursa tamamen veya kısmen ret kararı hem vergi dairesine hem de mükellefe tebliğ edilir. Kendisine ret kararı tebliğ edilen mükellef karar tarihinden itibaren 15 gün içinde vergi dairesine mal bildiriminde bulunmak zorundadır.

Buraya kadar yapılan açıklamalarda ödeme emrine itirazın ne sürede, nereye ve nasıl yapılacağı ile mahkeme kararının ne gibi sonuçlar doğuracağı açıklanmıştır.

Makalenin ilk paragrafında bahsedilen Anayasa Mahkemesi kararıyla 58’inci maddenin 5’inci fıkrası iptal edilmiştir. İptal edilen 5’inci fıkra “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir.” şeklindedir.

Anayasa Mahkemesi’nin 02.08.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 21.04.2002 tarih ve 2021/119 Esas, 2022/48 sayılı Kararına göre;” Anayasa Mahkemesi kararıyla 58’inci maddenin 5’inci fıkrası iptal edilmiştir. İptal edilen 5’inci fıkra “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir.” şeklindedir.

İptal edilen bu fıkra mükellefe itirazın vergi mahkemesince reddedilmesi hâlinde reddedilen miktarın %10 oranında ilave bir ödeme yapmasını şart koşuyordu. Buna literatürde haksız çıkma zammı denilmektedir. Anayasa Mahkemesi sözü edilen kararla bu ilave %10 haksız çıkma zammı ödenmesini ortadan kaldırmıştır.

Anayasa Mahkemesi, 6183 sayılı Kanun’un 58’inci maddesinde yer alan ödeme emrine karşı açılan davaların kısmen veya tamamen kaybedilmesi hâlinde mükelleften alınacak %10 haksız çıkma zammını düzenleyen 5’inci fıkrasını, Anayasa’nın “Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması” başlıklı 13’üncü, “Mülkiyet Hakkı” başlıklı 35’inci ve “Hak Arama Hürriyeti” başlıklı 36’ncı maddesine aykırı bularak iptal etmiştir.”

Mükellefin ödeme emrine karşı dava açması ve kaybetmesi durumunda %10 haksız çıkma zammı ödemesi, mükellefi dava açma konusunda caydırıcı bir etki yaratmaktadır. Dolayısıyla hak arama özgürlüğünü ve bunun en temel unsuru olan mahkemeye erişim hakkını engellemektedir.

Anayasa Mahkemesi’nin bu iptal kararından sonra mükellefler ödeme emrine karşı dava açmaları ve kısmen veya tamamen kaybetmeleri hâlinde %10 haksız çıkma zammı ödeme zorunda kalmayacaklardır.

Dava Açılması Borçlu Hakkındaki Takip İşlemlerini Durdurur mu?

Dava açan borçlu hakkında takip işlemleri, davayı gören mahkemece yürütmeyi durdurma kararı verilmediği sürece devam eder.

Vergi Dairesi Ödeme Emrine İtiraz Nedir? Erzincan Avukat Nedir? Vergi Cezası Nedir?

Vergi Dairesi Ödeme Emrine İtiraz Dilekçesi Nedir?

Ödeme emrine itiraz süresi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 15 gündür. Bu süre, ödeme emrinin muhatabına hukuka uygun olarak tebliğ edildiği tarihin ertesi günü başlar. Ancak Danıştay dava dairelerinin tebliğden önce yükümlünün ödeme ermini öğrenmesi üzerine dava açabileceğini kabul ettiğini de belirtmek gerekir.

Ödeme emrine itiraz, borçlunun, amme alacağının tahsili için başlatılan takibin durdurulmasını sağlar. Bu nedenle, ödeme emrine itiraz, borçlular için önemli bir hak olarak düzenlenmiştir.

Ödeme emrine itiraz hakkında daha fazla bilgi için, bir avukata danışmanız tavsiye edilir.

Ödeme emrine itiraz, dilekçe ile yapılır. Dilekçede, borçlunun adı, soyadı, adresi, borcun türü ve tutarı, itiraz nedeni ve itiraza dayanak belgeler belirtilmelidir. Dilekçe, ödeme emrini gönderen vergi dairesine verilir.

Vergi Borcuna İtiraz Dilekçesinde Neler Olmalıdır?

Vergi hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için öngörülen görevli mahkeme, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu gereğince Vergi Mahkemeleridir. 6182 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58.maddesinde ödeme emrine karşı açılacak olan davadan nelerin itiraz ve iddia olarak sunulabileceği belirtilmiştir.
Bu itiraz ve iddialar şunlar olabilmektedir:

  • Ödeme emrinde yer aldığı biçimde bir borcun olmadığı,
  • Ödeme emrinde yer alan borcun ödenmiş olduğu,
  • Mükellefin daha önce, mahsup talebi olduğu,
  • Ödeme emrinde yer alan borcun henüz vadesinin gelmediği,
  • Vergi ertelemesinde, tahakkuk aşaması tamamlanıp, tahsil daha sonraki tarihlere bırakıldığından, erteleme koşullarına ait iddiaların ödeme emrine karşı açılan davada dermayan olunabilirliği,
  • Tahakkuka ait vergi veya ceza ihbarnamesinin tebliğinin yapılmamış veya muhataba tebligatın yapılmamış olması,
  • Tahakkuk zaman aşımının dolmuş veya geçmiş olması,
  • Varislerce, ölen kimseye ilişkin mirasın reddedilmiş olması hali,
  • Amme borcunun diğer sebeplerden ötürü ortadan kalkmış olması,
  • VUK’ta sayılan alacağı terkin etme hallerinin var olması hali,
  • Vergi affı nedeniyle veya yargı kararına istinaden borcun ortadan kalkmış olması halinde,
  • Borcun kısmen ödenmiş olması hali,
  • Amme borcunun tahsil zamanaşımına uğramış olması hali,

Daha fazla makale için tıklayınız.

Tutukluluğun Gözden Geçirilmesi ve Tahliye Nedir?

Yeni İnfaz Düzenlemesi Nedir? Açık Cezaevi İzinleri Uzatıldı Mı?