Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Nedir? Israrlı Takip Nedir?

//

Av.Haşim KARTAL

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Nedir? Israrlı Takip Nedir?

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilerin huzur ve sükununu bozma” başlıklı 123. maddesine göre; “Sırf huzur ve sükunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir”.

TCK 123. madde hükmünde, belirli bağımlı hareketlerle kişilerin huzur ve sükunlarının bozulması hususunda gösterilen çabaları cezalandırmaktadır. Bu itibarla, suçlu korunmak istenilen hukuksal yarar, kişilerin psikolojik yönden huzurlu, sükun içinde ve sağlıklı yaşama hakkıdır.

Madde, belirli bağımlı hareketlerle kişilerin huzur ve sükûnlarının bozulması hususunda gösterilen çabaları cezalandırmaktadır.

Ancak bu hareketlerin sırf mağdurun huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla yapılması gerekmektedir. Böylece madde, suçun oluşması için özel bir maksatla hareket edilmesi şartını getirmektedir.

Dikkat edilmelidir ki, bu suç tanımıyla cezalandırılan fiiller, kişiler üzerinde uygulanacak maddî veya cebrî bir müdahale niteliği taşımamaktadır. Bu suç tanımı ile kişilerin psikolojik, ruhsal sükûn içinde yaşamak hakkını korunmaktadır.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun nitelikli hali bulunmamaktadır.

Israrlı takip suçu, 5237 sayılı TCK’nın 123/A maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir.Israrla takip suçu 27 Mayıs 2022 tarihli 31848 sayılı Resmi Gazete’ de yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle düzenlemeye ilişkin emsal kararlar halen çıkmamıştır. Bu suçun düzenlenmesindeki asıl amaç, başta kadınlar olmak üzere mağdura yönelik gerçekleştirilen takip eylemlerinin; fiziksel bir şiddet eylemine veya vücut bütünlüğüne yönelik bir saldırıya dönüşmeden önlenmesi ve failin eylemlerinin kontrol altına alınması sağlamaktır.Ancak, ısrarlı takip suçu TCK 123/A maddesinde failin ve mağdurun cinsiyetinden bağımsız bir şekilde herkesin herkese karşı işleyebileceği bir suç olarak düzenlenmiştir.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunun Unsurları Nelerdir?

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun seçimlik hareketli bir suç olduğunu daha önce belirtmiştik. Bu durumda kanunda belirtilmiş olan seçimlik hareketlerden birisinin gerçekleştirilmesiyle suç ortaya çıkmış olacaktır.

Suçun maddi unsurunu oluşturan seçimlik hareketler üç tane olup bunları şu şekilde sıralamamız mümkündür: 

  1. Bir kimseye ısrarla telefon edilmesi, 
  2. Israrla gürültü yapılması,
  3. Hukuka aykırı başka bir davranış gerçekleştirilmesi,

Kişilerin huzur ve sükunlarının bozulması suçuyla korunan hukuki yarar, kişinin ruhsal ve psikolojik bakımdan rahatsız edilmemesi ve sükun içinde, huzurlu ve sağlıklı bir şekilde yaşama haklarıdır.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Sosyal Medyadan İşlenir Mi?

Şüpheli ya da sanık tarafından Instagram, Twitter ve Facebook, Snapchat, WhatsApp gibi birçok sosyal medya üzerinden mağduru ısrarla rahatsız edecek şekilde arayabilir, mesaj gönderebilir. Bu durumlarda fail, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlemiş olacaktır. Ancak bunun için sosyal medya üzerinden ısrarlı bir şekilde birden fazla mesaj göndermesi ya da araması gerekmektedir. Kişinin ruhsal ve psikolojik olarak rahatsız edilmesi gerekmektedir. Bu durumda suçun unsurları oluşacaktır.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunda Şikayet Nedir?

TCK madde 123 ile düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu şikayete tabi suçlardandır. Şikayet süresi ise mağdurun fail ve fiili öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Şikayet süresi hak düşürücü nitelikte olduğundan süresi içerisinde kullanılması gerekir. Aksi halde suçun soruşturulması mümkün olmayıp, failin cezalandırılması da mümkün olmayacaktır. 

Yine, suçun dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır. Mağdur, failin kim olduğunu daha sonradan öğrense bile suçun soruşturulması için en geç 8 yıl içinde şikayette bulunması gerekir.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme Nedir?

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan görevli olan mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Suçun işlendiği yer yetkili mahkeme olup suçun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde görülecektir.Örnek vermek gerekirse Erzincan’da işlenen suçlarda Erzincan Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemeleri görevli ve yetkilidir.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunda Şikayetten Vazgeçme Nedir?

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun takibi şikayete bağlıdır. Mağdur, fail ve fiilinin öğrenmesinden itibaren 6 aylık şikayet etme süresi bulunmaktadır. Fail ve fiilin öğrenmesinden itibaren altı aylık süre içerisinde şikayet edilmez ise şikayet etme hakkı bir daha kullanılmaz. Soruşturma ve kovuşturması şikayet süresinde yapılmadığı zaman yapılmayacaktır. Süresinde şikayet yoluna başlatılmaktadır. Soruşturma ve kovuşturma aşaması şikayete tabi suçtur. Mağdur kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçtiğini belirtir ise dava şikayetin geri çekilmesinden dolayı dava düşecektir.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunda Uzlaştırma Nedir?

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, uzlaştırmaya tabi suçlar arasındadır. Bu nedenle dava açılmadan önce  bu suçta taraflar arasında uzlaşma prosedürü uygulanması  gerekmektedir. Bu sebeple suçun soruşturulması ve kovuşturulması için öncelikle taraflar arasında uzlaştırma prosedürünün uygulanması yasal bir zorunluluktur. Taraflar uzlaşmadığı zaman soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Nedir?

Bilindiği üzere HAGB, sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun davranılırsa ceza kararının ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının miktarı 2 yıl ve daha altı olabileceği için suçu işleyen hakkında HAGB kararı verilmesi somut olaya göre mümkün olabilmektedir.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Nedir? Israrlı Takip  Nedir?

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçuna İlişkin Örnek Yargıtay Kararları Nedir?

“Sanığın kullanmakta olduğu 0539 561…. numaralı telefon ile katılana ait 0539 ……. numaralı telefonu 17.10.2008 tarihinde saat 13.09 ve 21.39’da olmak üzere iki kez, 19.11.2008 tarihinde ise saat 19.39 ve 21.03’te olmak üzere iki kez aradığı, bu görüşmelerin sırasıyla 106, 94, 10 ve 27 saniye sürdüğü, yine aynı gün saat 22.03’te katılanın cep telefonuna kısa mesaj gönderdiği sabit olan olayda; sanık ile katılan arasında gerçekleşen telefon görüşmelerinin sayısı ve süresi, iletişimin tespiti kayıtlarına göre katılanın da sanığa ait telefon numarasını bir kez araması ve bu numaraya iki kez kısa mesaj göndermesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, huzur ve sükûnunu bozma kastı ile katılanı ısrarla aradığına ilişkin delil bulunmadığı cihetle atılı suçun unsurlarının oluşmadığının kabulü gerekmektedir. ” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu -K. 2018/45)

“Bir kimseye telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması eylemlerinin ısrarla yapılması halinde, TCK’nın 123. maddesindeki kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, sanığın bayram ziyareti için ablasının evine giden müştekinin bulunduğu yere gelerek çocuklarıyla görüşmek istediği ancak müştekinin kabul etmediği buna rağmen sanığın evin önünden ayrılmadığı ve uzun süre beklediği şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eyleminde, suçun ısrar unsurunun ne şekilde oluştuğu ve sanığın sırf huzur ve sükunu bozma amacıyla hareket ettiğini gösteren olgular açıklanmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir.” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi – Karar No: 2014/8620)

“Somut olayda, sanık savunması ve HTS kayıtlarına göre, sanığın aynı gün içinde müşteki …’ye 1 mesaj atıp 1 kez de aradığı, bu itibarla suçun ısrar unsurunun ne şekilde oluştuğu yöntemince açıklanmadan, ayrıca sanığın telefonla arama ve mesaj çekme suretiyle katılan …’yi hakaret ve tehdit ettiği kabul edilerek atılı suçlardan mahkumiyet kararı verildiği göz önüne alındığında, fikri içtima kuralları gereğince ayrıca huzur ve sükûnu bozma suçunun oluşmayacağı gözetilmeden yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir.” (Yargıtay 18.Ceza Dairesi – Karar : 2019/12883)

“a- ) Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu kapsamına giren davranışların, sırf huzur ve sükunu bozmak amacıyla yapılması ve bu anlamda suçun oluşması için özel bir kastın varlığı gerekir. Somut olayda, sanığın, bir süre arkadaşlık yaptığı, ancak kendisinden ayrılan katılanla barışmak maksadıyla, dosya kapsamından ne kadar süreyle ve kaç adet olduğu tespit edilemeyecek şekilde kısa mesaj göndermesi, telefon etmesi eyleminin, ne şekilde özel kastla işlendiği ve sırf huzur ve sükunu bozmaya yöneldiği açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,

b- ) Kabule göre de; kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda, suçun değişik zamanlarda işlenmesi zorunluluğu anlamındaki ısrar, suçun unsurudur. Aynı mağdura karşı huzur ve sükunu bozan eylemler, ancak birden fazla işlenirse ısrar unsuru gerçekleşebilir. Bir hafta boyunca sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla telefon edilmesi, bir süre ara verilip aynı eylemlere devam edilmesi örneğinde olduğu gibi eylemler arasında bir suç işleme kararının icrası kapsamında suçun değişik zamanlarda işlendiğini gösteren kesintinin oluşması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkündür. Yargılamaya konu olayda ise iddianame anlatımı ve kabule göre, eylemler arasında kesinti oluştuğu tespit edilemediğine göre, TCK’nın 43/1. maddesiyle cezada artırım yapılamayacağının gözetilmemesi hukuka aykırıdır. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi – Karar: 2016/9234)

Daha fazla makale için tıklayınız.

Beraat Kararı ve Ceza Davası Hüküm Çeşitleri Nedir?

Ceza Davalarında Savcının Esas Hakkında Mütalaası Nedir ?