Haciz İhbarnameleri ve İtiraz Nedir ?(İ.İ.K 89)

Alacaklının alacağının etkin bir şekilde tahsil edilebilmesi ve sürecin sağlıklı işleyebilmesi için, borçlunun malvarlığının doğru ve belirli bir araştırma yapılması gerekmektedir. Bu araştırmada, borçlunun üçüncü kişilerde alacaklı olduğu alacaklar da belirtilir. İşte bu alacaklar, esasında borçlunun malvarlığı değerlerinde yer alan “aktif”lerdir. Alacaklının alacağını tahsil edebilmesi için, borçlunun malvarlığı değerlerinde yer alan tüm aktiflere erişmesi ve bunları İİK’nin ilgili hükümlerine uymak suretiyle haczetmesi, haczettikten sonra da paraya çevirme imkanı vermektedir.

Tabi ki bu durumda kanun koyucu borçlunun alacağı olma ihtimalinin bulunduğu üçüncü kişiyi sıkı şartlarda korumakta kendisine defalarca icra dairesi tarafından gönderilen ihbarnamelere itiraz imkanı tanımaktadır.

Birinci Haciz İhbarnamesi (İİK 89/1) Nedir ?

Borçlunun, üçüncü bir kişiden alacağı ya da ileri sürebileceği bir talep hakkı varsa, icra memuru bahse konu üçüncü kişilere haciz ihbarnamesi gönderir. Bu ihbarnamede, borçluya olan borcun artık borçluya ödenmeyeceği, icra dairesinin banka hesabına ödenmesi gerektiği belirtilir. İcra dairesinin hesabına ödenen bahse konu borç, alacaklıya ödenir ve böylece alacaklı alacağını tahsil etmiş olur.

İcra memuru, sadece kendi yetki çevresinde bulunan üçüncü kişilere değil, kendi yetki çevresi dışında bulunan üçüncü kişilere de haciz ihbarnamesi gönderebilir. Birinci haciz ihbarnamesinde şunlar yazılıdır:

  • İhbarnamede yazılı borca haciz konulduğu,
  • Üçüncü kişinin bu borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceği,
  • Takip borçlusuna yapılan ödemenin geçerli olmayacağı,
  • Eğer istenen şey taşınır bir mal ise, üçüncü kişinin bu malı icra dairesine teslim etmesi gerektiği belirtilir.

Üçüncü kişinin, tebellüğ ettiği birinci haciz ihbarnamesine karşı itiraz etmesi mümkündür. İtirazda şunlar belirtilmelidir:

  • Haciz ihbarnamesinde belirtilen borcun bulunmadığını veya
  • Borcun ihbarnamede belirtilen miktarda olmadığı ya da ödenmiş olduğu

Bu itirazın, haciz ihbarnamesinin tebellüğünden itibaren 7 GÜN içinde yapılması gerekmektedir. Aksi durumda İKİNCİ HACİZ İHBARNAMESİ (İİK 89/2) gönderilecektir. İtiraz, haciz ihbarnamesini gönderen icra dairesine, ya da haciz ihbarnamesini gönderen icra dairesine gönderilmek üzere bulunulan yerdeki icra dairesine yapılır.

Haciz ihbarnamesini alan üçüncü kişi, ihbarnameye itiraz etmemeyi seçebilir. Yani, hareketsiz kalmayı tercih etmesi de mümkündür. Bu halde, ihbarnamedeki borcu kabul etmiş sayılır. Bundan sonraki aşamada üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesi gerekir.

İkinci Haciz İhbarnamesi (İİK 89/2) Nedir?

Birinci haciz ihbarnamesine süresinde ve gereği gibi itiraz etmiş olan üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmez.İkinci haciz ihbarnamesi, birinci haciz ihbarnamesine cevap vermemiş olan üçüncü kişilere gönderilebilir.

İkinci haciz ihbarnamesi, aslında pratik olarak birinci haciz ihbarnamesiyle aynı anlama gelmektedir. Hatta, Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ’in ifadesiyle, “Kendisine sanki daha önce haciz ihbarnamesi gönderilmemiş gibi, birinci haciz ihbarnamesi tüm sonuçlarıyla birlikte tekrar edilmektedir.” Üçüncü kişinin, birinci haciz ihbarnamesine olduğu gibi ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz edebilmesi mümkündür. İtiraz süresi, ihbarnamenin tebliğinden başlayarak 7 GÜNDÜR.

İkinci haciz ihbarnamesinde şunlar yazılıdır:

  • Birinci haciz ihbarnamesinde yazılı borcun, itiraz edilmeyerek kabul edilmiş sayıldığı
  • Borcun icra dairesine ödenmesi gerektiği
  • Takip borçlusuna yapılan ödemenin geçerli olmayacağı.

İkinci haciz ihbarnamesine de süresinde itiraz edilmemiş olması durumunda, ÜÇÜNCÜ HACİZ İHBARNAMESİ gönderilir.

Üçüncü Haciz İhbarnamesi (Bildirim) (İİK 89/3) Nedir?

Üçüncü haciz ihbarnamesinde üçüncü kişiye; 15 GÜN içinde parayı icra dairesine ödemesi gerektiği, yahut 15 GÜN İÇİNDE MENFİ TESPİT DAVASI açması gerektiği, aksi durumda nezdinde sayılan para ya da malın teslimi için zorlanacağı bildirilir.

Burada şunu belirtmek gerekir ki, üçüncü kişi bahse konu 15 günlük süre içerisinde menfi tespit davası açarsa, menfi tespit davasının devamı boyunca hakkında yapılan tüm icra işlemleri durur. Olağan koşullarda menfi tespit davası, borçlu hakkındaki icra işlemlerini durdurmamaktadır. Fakat burada bir istisna öngörülerek, menfi tespit davasının devamı boyunca üçüncü kişi aleyhine bir haciz işlemi uygulanmaması temin edilmiştir.

Üçüncü kişi, açtığı menfi tespit davasını kaybederse, dava konusunun %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir.

Üçüncü kişi, süresinde itiraz edemediği ya da menfi tespit davasını kaybettiği için, gerçekte olmayan bir borcu ödemek zorunda kalırsa, ödemek zorunda kaldığı bu bedeli, daha sonra takip borçlusuna dava açarak ondan geri alabilir. Zira, gerçekte takip borçlusuna bir borcu yoktur; fakat buna rağmen borcu varmış gibi kendisinden bir tahsilat yapılmıştır. Fakat, bu halde üçüncü kişinin bahse konu iddiasını usulüne uygun hukuki delillerle ispat etmesi gerekecektir.

Menfi Tespit Davasında İspat Yükü Nedir?

Burada ispat yükü davacı üçüncü kişi üzerindedir. Burada davacı üçüncü kişi(misalde banka), takip borçlusuna borçlu bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Üçüncü kişi açtığı menfi tespit davasını kaybederse mahkeme alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu durumda üçüncü kişi zimmetinde sayılan borcu ve tazminatı icra dairesine ödemek zorundadır. Üçüncü kişi menfi tespit davasını kazanırsa zimmetinde sayılan borcu ödemekten kurtulur,ancak tazminat kazanamaz.

Haciz İhbarnamesi İtiraz  Nedir? Erzincan Avukat Nedir? Menfi Tespit Davası Nedir?

Emsal Yargıtay Kararı

Yargıtay 4. Hukuk Dairsi’nin 2016/13822 E. 2019/151 K. sayılı ve 17.1.2019 tarihli kararında;

“İİK 89. maddesine göre; ikinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa on beş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. On beş günlük bu süre, hak düşürücü süre olup taraflarca ileri sürülmemiş olsa dahi, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınır. Yukarıda belirtilen tebliğ tarihleri gözetildiğinde; her iki davacı yönünden de dava tarihi itibariyle hak düşürücü süre dolmuştur. Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”

Daha fazla makale için tıklayınız.

Vasiyetnamenin Açılması & İptali ve Tenfizi Nedir?

Hükümlünün ve Tutuklunun Avukatı ile Görüşme Hakkı Nedir?

Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir ?

3 Comments

Mernis Adresi Nedir?Usulsüz Tebligat Nedir?Erzincan Avukat için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir